Bu Blogda Ara

13 Aralık 2010 Pazartesi

Dökülüyorlar

3 Düka son yıllarda biraz daha endüstriyel futbola adapte olmasıyla birlikte, yaptıkları hamlelerle gerek sponsor gelirlerini gerekse maç günü gelirlerini artırarak önemli bütçelere ulaştılar.
80’li yıllarda 3 düka’nın Avrupa Kupalarındaki maçları esnasında spiker müsabaka öncesi ve alınan “şerefli mağlubiyetler” sonrası şu nakaratları dile getirirlerdi;
-Rakibin takım değeri 120 milyon dolar , bizim takımın değeri 20 milyon dolar.

Yıllarca bu teranelerle oyalandık durduk. Hedefler hedefleri kovaladı. Şu 3 dükanın son 15 yılda yabancı transferlerini “üstünkörü” hesapladım. Kabataslak 10 milyar dolara yakın para harcadıklarına dair kanaat uyandı bende.

Elde var Galatasaray’ın UEFA kupası.

Şu anda bakıyoruz 3 dükaya , her birinin takım değeri 100 milyon avro’nun üzerinde.Gelinen şu noktada ligimizde harcanan o büyük paralara rağmen dökülüyorlar. 130 milyon avro’luk takımlar 15 / 20 milyon avroluk toplama takımlar karşısında dökülüyorlar.
Başlarında Avrupa’nın en önemli kulüplerinde görev yapmış, birçok önemli kupalar kaldırmış teknik adamlar getirmelerine karşın dökülüyorlar.

Onca gelire , onca medya, sponsor,bürokrasi desteğine rağmen bir türlü Avrupa’nın hatırı sayılır kulüpleri arasına giremediler.
Son yıllarda girmek için canhıraş gayret içindeler.
Söylemler ;
Rakiplerimizin yabancı kontenjanı diye bir sorunları yok! Dediler. Getirip oynatıyorlar. Başarı da akabinde geliyor dediler. Yabancı kontenjanı 4 , 4+2 , 6 ardından 6+2 ye çıkardılar.

Şimdi takım kadrolarına bakıyoruz , takımın yarıdan fazlası yabancı kökenli. Kendi ülkelerinin takımlarından aldıkları ücretin 2 katına ülkemizde ücret alan futbolcuların insiyatifine bırakılmış 3 düka dökülüyor.

Burada 3 düka’nın yöneticilerinin temelde en büyük yanlışı, para ile başarıyı satın alabileceklerini düşünmelerinden ileri gelmekte. Görmekteyiz ki para ile sportif başarının satın alınması mümkün değil.
Hal böyle iken 3 düka haricindeki vezir ve piyon kulüpleri de transfer ettikleri 2. hatta 3. sınıf yabancı futbolcularla , maddi değeri botoks’la artırılmış ligimizin bir yerlerinden tutunup bir şeyler yapma gayreti içindeler ki bu da işin acı bir tarafı.

İşin daha acı tarafı da şu; Bank Asya’da kulüplerin ileri ucunda abudik gubidik yabancı isimler endam etmekte.

Para ile başarıyı satın almak imkansızdır.
Para ile sistemi satın almak , sistemi kurmak kalıcı ve düzenli başarının anahtarıdır.
Para isimleri satın alabilir.
Ama başarıyı asla.
Futbolu sevenler bu ilkenin idraki içinde.


17 Nisan 2007 Salı

STADYUM

Şehrimiz büyüyor modernleşiyor gelişiyor.
Yerel yönetimlerimizde bu yönde orta ve uzun vadede şehrin planlamasını yapmakta…
Birkaç yıl içinde Ankara 1 saat 10 dakika , İstanbul 2 saate inecek. Şehrin Havaalanı umuyorum ki 2/3 yıl içinde uluslararası uçuşa hazır hale gelecek… Gelmek zorunda da …
Şehrimize büyük alışveriş merkezleri inşa ediliyor…
Yine birkaç yıl içinde bitecek eski otogar yerindeki termal tesislerin devamını da başka yatırımcılar getirecek şehirdeki kaliteli konaklama yatak sayısı artacaktır…
Yerel yönetimlerin modern yerleşim alanların inşaası TOKİ vb. işbirkleriyle devam edecektir…
Şehrin altına alınacak demiryolu inşaası sonucu büyük rant alanları şehrin gelişmesine öncülük edecek….
Hatta birkaçyıl içinde 3. bir üniversite belkide özel bir üniversite hayata geçecektir.

Tüm bunlar olurken şehrin merkezindeki STADYUM sırıtacaktır… Ve inanın 2/3 yıl sonra bizzat yerel yönetimlerce STADYUMUN taşınması gündeme getirilecektir.
Çünkü büyüyen şehirde , şehrin merkezinde stadyum güdük kalacaktır…. Herşeyiyle engel teşkil edecektir….

Mevcut stad büyütülmeye elverişli değildir… Buraya herhangi bir yatırımın ne kulübe nede şehre faydası olmadığı uzun vade de görülecektir…

Şehrin dinamiklerine sesleniyorum !
Gelin 2 / 3 yıl sonra gündeme gelecek bu konuyu , şimdiden gündeminize alın…
2 / 3 yılı kaybetmeyelim…
Trenler 1 saatte , 3 saatte adam taşırken , uçaklar inip kalkarken , termal tesisler hayat bulurken , alışveriş merkezleri dolup taşarken , yeni yerleşim alanları inşa edilirken yeni stadyumda hayat bulsun… Bunun için planlama , yatırımcı bulma , bütçe ayırma/oluşturmak gerekir… Şimdiden başlamak gerekir… Şimdiden soyunmak gerekir… Yumurtayı beklemenin anlamı yok…

Lütfen Valilik , Belediyeler , Ticaret San. Odası , Kulüp , Milletvekilleri bir çalışma komisyonu kurup ortak bir iradeyle yürüyün.
Demeyin sen nediyon ya , daha biz havaalanı sağdanmı büyüsün soldanmı diye birbirimize düştük.

Tranvay projesiyle ilintili bir alanı Spor kompleks alanı olarak belirleyip ,
Mevcut stadyum , yan saha , kapalı spor salonun işgal ettiği arazinin , yatırıma açılarak kongre merkezi , iş merkezi vs. gibi projelendirerek ortaklıklara girilip , Spor komleksinin yapımına öncelik verilmelidir….
Bu gerektir… 2 / 3 / 5 yıl sonra şart haline gelecektir…

Yılın 6 ayı 15 günde bir topluma hizmet eden ve şehrin endeğerli yerinde olan bu alanı , şehrin otopark , trafik vs. sorunu varken neşter vurmamak akıllıca olmaz….